Avukat Dilay Şen Doğan

Avukat
Dilay Şen Doğan


  1. Genel Olarak Know How ( Teknik Bilgi)

Know-how sanayi devriminden sonra Anglo-Amerikan Hukuk çevresinde ortaya çıkmış bir kavramdır. Sanayi devrimi ile birlikte yeni üretim tekniklerinin ortaya çıkması, işletmelerin çeşitlenmesi ve üretilen malların pazarlanmasıyla bu alandaki düzenlemeler ihtiyaçları karşılamaz hale gelmiş ve yeni gelişmeleri beraberinde getirmiştir. Hızlı değişim ve gelişime bağlı olarak bazı bilgi ve becerileri yazılı olarak ifade edebilme olanağı kalmamış ve bu bilgiler sahiplerinin tekelinde ve gizliliğinde kalmış, uygulamaya yansımamıştır.


Ekonomik ve ticari gelişmelere bağlı olarak çeşitli alanlarda faaliyet gösteren teşebbüsler arasında iş bölümü yapma eğilimini ortaya çıkarmış ve böylece bu teşebbüslerin faaliyetlerinin daha rasyonel şekilde gerçekleştirilmeleri sağlanmaya çalışılmış ve rekabet avantajı sağlayan bilgi ve deneyimleri elde etmeye başlamışlardır.


Know-how sözleşmesi; bir tarafta gerçekleştirmek istediği üretim için teknik bilgiye sahip teşebbüsler; diğer tarafta da pazarda rekabet şansını artırmak isteyen ancak uzun araştırma ve geliştirme faaliyetlerine girişmekten ve bunun doğuracağı masraflardan kaçınmak isteyen teşebbüsler arasında bilgi ve becerilerin devredilmesi ihtiyacını karşılayan bir hukuki kurum olarak ortaya çıkmıştır. Know-how sözleşmesi, genel itibariyle isimsiz bir sözleşme mahiyetindedir.1Kanunlarda açıkça düzenlenmemiştir. O nedenle know how sözleşmesine uygulanacak hukuk açısından farklı görüşler mevcut olup; doktrinde ve uygulamada çeşitlilik arz etmektedir.


Patent tarihçesi ile sıkı bir bağlantı içerisinde olan know-how sözleşmesi, günümüzde “patent-lisans sözleşmesi”nden bağımsız bir önem kazanmıştır. Know-how sözleşmesi, ilk zamanlarda patent lisans sözleşmesi ile birlikte yapılmış ve bu sözleşmenin bir unusuru olarak değerlendirilmiştir. Ancak zamanla, know-how sözleşmesi patent lisans söleşmesinden farklı, bağımsız bir sözleşme olarak kabul edilmiştir.2 Bir buluşu kanunda öngörülen süre ile sınırlı zamanda koruma hakkına sahip olabileceğini gören kişiler, ilgili kanunda öngörülen bu süreden daha uzun bir süre buluştan ekonomik olarak faydalanmak için patent ettirme yolunu tercih etmemektedirler. İşte bu bilgi ve tecrübelerden, ekonomik olarak faydalanabilmek de ancak know-how yoluyla olabilmektedir


Know-how alan kendi gücü ile gerçekleştiremeyeceği modern ve rasyonel bir işletme yöntemine deneyimleme ve araştırma faaliyetleri yapmaksızın know-how sözleşmesi yaparak sahip olmaktadır. Aynı zamanda know-how sözleşmesi gelişmekte olan ülkeler ve gelişmiş ülkeler arasındaki teknolojik farklılığın azalmasına hizmet etmektedir. Know-how kural olarak bir sanayi işletmesi tarafından, başka bir sanayi işletmesine aktarılır. Bir çok durumda know-how, sanayileşmiş bir ülkede geliştirilerek gelişmekte olan bir ülkeye verilir. Böylece iki ülke arasında teknoloji transferi gerçekleşmiş olur. Gelişmekte olan ülkelerdeki ithal yasakları, yüksek gümrük vergileri ve diğer engeller nedeniyle, gelişmiş ülkelerin teşebbüsleri yatırım yapmak yerine gelişmekte olan ülkelerin teşebbüslerine know-how vermektedirler.


Ayrıca gelişmekte olan ülkelerin en büyük problemi döviz sıkıntısıdır. Bu sebeple söz konusu ülkeler, belirli malları kendi güçleriyle kendileri üretmeyi denemektedirler. Ancak çoğu defa buna da muktedir olamamaktadırlar. Gelişmekte olan ülkelerdeki know-how alan firma, know-how’ı almakla know-how’ı geliştirme masraflarından ve kendi girişimlerinin başarısız olma riskinden kurtulmaktadır. Uluslararası ticari çevrelerde bu türden aksi iş bölümüne artan şekilde rastlanmaktadır.

Muhtevası çok değişik olabilen know-how sözleşmesi, genel olarak, faydalı sınai bilgi ve becerilerin sözleşmenin karşı tarafına verilmesi konusunu içerir. Know- how sözleşmesi TBK’da düzenlenen tipik sözleşmelerden değildir. Know-how sözleşmesi, ilk defa ikinci dünya savaşından sonra Anglo-Amerikan hukuk sisteminde, işbölümü sürecinin sosyal ekonomik bir sonucu olarak doğmuştur. Know-how sözleşmesi, patent haklarının tarihi gelişimi ile sıkı bir bağlantı içerisindedir. 3


Sayfa 2. için

Büromuz, müvekkillerimizin alacaklarını tahsil etmek gayesi ile gerek takip öncesi uzlaşma görüşmelerini yönetmekte gerekse de uzlaşamama halinde icra takibi yapılması, haciz işlemlerinin yönetilmesi ve gerekli olması halinde borçlular adına kayıtlı malvarlıklarının satışı noktasındaki iş ve işlemleri takip etmektedir.